Yemek Tarifleri

Eskişehir Kahvaltı

Eskişehir, lezzetli kahvaltılarıyla da meşhurdur. Eğer Eskişehir'e yolunuz düşerse, kesinlikle bu şehrin kahvaltı kültürünü deneyimlemelisiniz.

Çilek Reçeli Tarifi

Vişne Reçeli Tarifi

Turşu Tarifi

Sebzeleri istediğiniz büyüklükte doğrayıp cam bir kavanoza karışık olarak ekleyin.

Mıhlama Tarifi

Karadeniz Bölgesi yemeklerindendir. Bu yörede yumurta yemekleri genelde “Mıhlama” adıyla bilinmektedir. Bazı yerlerde Mıhlama yapılırken, patatesli karışıma kavrulmuş kıyma da konur.

Menemen Tarifi

Domates, biber, soğan ve yumurtayla yapılan bu çabuk yemeğin adı, Büyük Larousse'a göre İzmir'in Menemen ilçesinden geliyor.

Sucuklu Yumurta Tarifi

Meyve suları, pekmez, sirke, meyve kuruları, bal, yumurta, tuz, biber Karahanlılar dönemi mutfağına dair bilinenlerdir.

Gözleme Tarifi

Kafkaslar'dan Anadolu'ya gelen bir geleneğin adıdır. Özenle açılan yufkanın içinde lor ve ceviz ile hazırlanarak, ballı, kaymaklı ve sıcak olarak sunulmaktadır.

Yoğurt Çorbası Tarifi

"Yoğurtla terbiye edilmiş" yemekler, Türk mutfağının en önemli özelliğini meydana getirirler. Yoğurt, Türk yemeklerinin o kadar önemli bir katığıdır ki, adeta tuz yerine geçmiştir.

Cacık Tarifi

Üzerine zeytinyağı ve kuru nane ekleyerek servis edin

Türk Kahvesi Tarifi

Kahve içmek tekke yaşamında öyle önemli bir konum almıştır ki bazı tekkelere, özellikle Balkanlarda “Kahve Ocağı” denilen bir oda eklenmiştir.

Mercimek Çorbası Tarifi

Kuru soğan yemeklik olarak doğranıp bir tencerede tereyağında kavrulur ve üzerine haşlanmış mercimek, tuz, kırmızı pul biber, zerdeçal, limon suyu ve 5 su bardağı su eklenir.

Sirkencubin Tarifi

Sirkencubin Tarifi

Bal Şerbeti Tatlısı

Suyu sürahiye koy ve üzerine ısıttığın karışımı dökün.

Ayran Tarifi

Yağ çıkarabilmek için "yoğurdu sulama ve sıvıtma" işi de ayrı bir uygulamadır. Aslında bu, bir ayran idi. Fakat yoğurdu döğme veya yaymadan önce, hafif veya kuvvetli bir sulama da, gerekli görülüyordu.

Hoşaf Tarifi

'Hoşaf adı, Farsça kökenli olup 'hoş ab'dan yani 'hoş su'dan gelmektedir. Kurutulmuş meyveden kaynatılan hoşafın taze meyve kullanılarak yapılanı ise 'komposto' diye adlandırılmaktadır.

Sütlaç Tarifi

Süt ve süt ürünleri kadim zamanlardan beri kullanılan bir hayvani gıda türüdür. Hayvancılıkla ve/veya tarımla uğraşan Türkler bu ürünü sofralarında kullanmışlardır.

Zerde Tarifi

Türk sosyal hayatında zerde özellikle kına gecesi ve düğünlerde misafirlere sunulur. Kına gündüz veya gece olur. Zerdeli pilav ikram edilir. Okuyucu lakaba göre kapı kapı gezip herkesi düğüne çağırır.

Höşmerim Tarifi

"Erini (erkeğini) bir sebeple darıltmış olan bir genç kadın, onun gönlünü etmek, onunla barışmak için hiç yemediği bir tatlı yapmak istemiş. Evde bulunan unu, tereyağında kavurmuş.

Kabak Tatlısı Tarifi

Eğer vaktiniz varsa Akşam kabakların üzerine şekeri ekleyip tencerenin kapağını kapatın. Hiç su ilave etmeden sabaha kadar bekleyin ve sabah kabağı kendi suyu ile pişirin.

Ezogelin Çorbası Tarifi

"Asıladı Zöhre Bozgeyik olan Ezo Gelin 1909 yılında Gaziantep'in Oğuzeli İlçesi'ne bağlı Dokuzyol (Uruş) Köyü'nde doğdu. 7 kardeşmişler.

Domates Çorbası Tarifi

"Domates, aynı addaki bitkinin meyvesi. Ama kullanım biçimi açısından sebzeler sınıfında değerlendiriliyor. Çok gerilere gitmeyelim, 19. yüzyılın başlarında yaşamış olsaydık, hiç domates yeme şansımız olmayacaktı.

Tarhana Tarifi

"Tarhana"da, yoğurt katığı ile yapılmış, bir yemek malzemesidir. Tarhana sözü, aslında Türkçe değildir. Farsça, terhuvâne, terhine ve buna benzer sözlerden meydana gelmiştir.

Çömlekte Güveç Tarifi

Eski Türklerde güveç’in “tandır sacayağına” oturtarak pişirildiği bilinmektedir. "Tandır sacayağı" diğer saç ayaklarına göre daha küçük ve alçaktırlar. Ayrıca ateş üzerinde iyice oturabilmesi için, üç ayağının uçları da biraz sivrileştirilmiştir.

Tutmaç Çorbası Tarifi

Tutmaç bir çeşit "erişte aşı" demektir. Türkler arasında çok yaygındır. Tutmaç, eski Türklerde geniş olarak, erişte gibi hamur parçalarından hazırlanmış, yemekler idiler.

Pirinç Pilavı Tarifi

Türklerin pirinci tanıtmak için başlangıçta, Hint veya İran kökenli sözler kullandıklarını görüyoruz. Pirinç yerine, tutturgan gibi, ek ve kök bakımından Türkçe olan kelimeler kullanmışlardır.

Izgara Köfte Tarifi

"Türk mutfağının vazgeçilmez lezzeti köftenin birbirinden farklı çeşidi var. İşte Gaziantep'ten Edirne'ye, İzmir'den Rize'ye, 7 bölgenin en meşhur, en leziz köfteleri.

Balaban Tarifi

Balaban, avcı kuşlardan biridir. Fakat bu kuşun adı Kaşgarlı'da olmadığı gibi, Çağatayca sözlüklerde de görülemiyor. Bu, balaban'ın Orta Asyalılar'ca bilinmediğini gösterebilir.

Erişte Tarifi

Çançu: "Erişte hamuru açmak" için kullanılan bir oklağı. Burada Besim Ata1ay'ın tercüme ettiği erişte sözü de şüphelidir. Ama Türklerin erişte çeşitlerini tanıdıklarını iyi biliyoruz.

Kıymalı Mantı Tarifi

"Mantı" sözü Türkçeye, Çince mantou deyiminden geçmiştir. Aslında, bir Çin yemeğidir. Türklerin mantıları ise, pişirme bakımından, Çin mantısından daha ayrı idi. Bu etli ve yufkalı mantılar Çin'de çoğu zaman ve yalnızca Müslüman Çinlilerin lokantalarında yenebilir.

Keşkek Tarifi

Derleme sözlüğünde “herse”: 1. Haşlanmış buğday, ya da mısır dövülüp, şeker ya da bal ile karıştırılarak yapılan bir çeşit yiyecek.

Kavurma Tarifi

Türklerde toylar ve düğünler, yemeklerin piştikleri ve yendikleri şenlikler idiler. Yemeksiz toy ve düğün düşünülemezdi. Türklerde toy geleneği çok eski ve köklü idi. Fakat, daha çok içtimaî bir hadise ve dayanışmadır

Saray Tandır Tarifi

HarezmşahlarTürk kültür çevresi Anadolu'daki Türk kültürünün gelişmesi bakımından mühimdir .Zamahşarî'ye göre bu çağ Türkleri, "eti tandırladı" diyebilmek için,tanurladı etni, sözünü kullanıyorlardı.

Haluja Çerkez Mantısı Tarifi

Mengen yöresinde hamurdan yapılan ve içi boş hazırlanan ve bir çeşit mantı olarak tanımlanabilecek olan yemek halışka (çene çarpan) adıyla anılmaktadır.

Çömlekte Kuru Fasulye Tarifi

Fasulye ve börülce Türkiye Selçuklularının yetiştirdiği ürünler arasında yer almıştır. Fasulye Türklerin eskiden beri bildiği bir bakliyattı. Öyle anlaşılıyor ki Türkler fasulye, bezelye, bakla gibi bitkilerin hepsini birden, burçak veya böğrülce olarak adlandırıyorlardı.